TARİHÇE
TARİHÇEMİZ
KAŞLICA KÖYÜ
Kaşlıca (eski adı Nacarlı) yerleşkesinde ilk insan toplulukları m.ö. 2000 yıllarında yaşamaya başlamışlardır.Özellikle köyün 200 metre kuzeydoğusunda bulunan antik yeraltı mağaraları bir dönem ilk yerleşen topluluklar tarafından kullanılmıştır.Ardından Romalılar, Misis,Sis(Kozan),Ayas(Yumurtalık)ve Tarsus'u ele geçirince bu bölge de Roma hakimiyetine girmiştir.Adana'da Taşköprü'yü inşa eden ünlü Roma imparatoru Constantin m.s.4.yy.da Misis'e ünlü Lokman Hekim Köprüsü ve Kaşlıca civarına Cebel Nur Dağı (Davudi dağı) eteklerine de Kızlar Kalesini inşa ettirmiştir.Günümüzde köyde bu dönemden kalma bir kilise kalıntısı mevcuttur.13.yy.da Cengiz Han'a bağlı Moğol orduları Orta Asyadan başlayarak İran ve Anadolu'da büyük bir istila hareketine girişmişleridir.Moğol istilasından kaçan kavimlerden birisi olan Oğuzların Üçok kolu,Yüreğir boyundan olan Türkmen(yörük) aşiretleri bu bölgeye Memlük hükümdarı Baybars (1261-1277)tarafından yerleştirilmiştir.Daha sonra Memlük İmparatorluğu bölgeyi işgal ederken bu Yörük aşiretleri özellikle Ermeniler ve Bizans'la savaşında yardımcı olduğu için Ayas(Yumurtalık),Misis ve Adana civarlarını Üçok kolundan Ramazan Bey'e(1353-1354),K.maraş ve Kayseri civarını da Bozok kolundan Dulkadir Bey'e vermişlerdir.1375 yılında Memlükler son hristiyan krallık olan Sis(Kozan) Krallığını da fethetti ve Ayas civarının yönetimini Ramazan Bey'e bıraktı.Ramazan bey ölünce yerine oğlu İbrahim bey (1354-1383)geçti.Bu yıllarda Memlükler bölgede hakim oldular ve dolayısıyla Ramazanoğlullarının hakimiyeti de arttıFakat İbrahim bey Memlüklere isyan edince kardeşi Mehmet Bey'le birlikte Halep valisi Yelboğa el Nasiri tarafından Misis'de yakalanıp boğduruldu. 1383 yılında beyliğin başına kardeşi Sihabettin Ahmet bey (1383-1416)geçti.Bu dönemde Malatya'da bulunan Türkmen aşiretlerini de Çukurova'ya getirdi ve himayesine aldı.Kendi döneminde Ayas (Yumurtalık,Misis,Kozan,Adana ve Tarsus'u himayesine aldı.Beylik en şaşalı dönemini onun zamanında yaşadı.Bu dönemde Ramazanoğulları da Osmanlılar ve diğer Anadolu beylikleri gibi localar,zanaat odaları,Bektaşi Dergahları kurarak Anadolunun Türkleştirilmesine büyük faydalar sağlamışlardır. 1416'da Şihabettin bey ölünce beylik zayıflamaya başladı ve yerine oğlu 2. İbrahim geçti. Fakat İbrahim bey Memlüklere karşı Karamanoğuları ile işbirliği yapınca azledildi ve yerine 1417 yılında kardeşi Hamza bey atandı.Bu dönemde Dulkadiroğulları beyliğinin elindeki Kayseri'ye sefere çıkıldı.Mısırdaki Memlük hanedanının yaşadığı çalkantıların etkisiyle doğal müttefikleri olan Ramazanoğlu Beyliği de çok zayıfladı.Bu tarihten sonra beyliğin başına Mehmet bey,Eylük bey,Ömer bey, Halil bey geçmiş ama o kadar güçsüz bir hale gelmişlerdi ki artık kendilerine bey bile demiyorlardı.1510 yılında Halil beyin ölümü ile yerine oğlu Mahmut bey geçti. Bu sırada 1516 yılında Yavuz Sultan Selim Mısır seferine çıktı ve ordusu ile bugünkü Kaşlıca köyünün güneyindeki Ceyhan ovasında konakladı.Mahmut bey de Yavuz Selim'e bağlılığını bildirerek ona katıldı. Böylece Ramazanoğlu beyliği fiilen bitmiş oldu.Hatta Yavuz Selim Hazinedarı ve Yeniçerilerinin bir kısmını görevlendirerek eğer ordu Mısır seferinde bozguna uğrarsa askerlerin dönüşte ihtiyaçlarını gidermesi için bir miktar altın ve ziynetten oluşan bir hazineyi Kaşlıca yakınlarındaki Kızlar Kalesi eteklerine gömdürmüştür.Tabii ordu Mısırdan büyük bir fetihle dönüp dağılan Memlük Devletinin tüm hazinesi ele geçirilince bu gizli hazinenin kullanılmasına gerek de kalmadı.(Zamanla yeri bile unutulan ve rivayetlere göre iki büyük deve küpü dolusu hazine 1980 lerin başında iki fakir çoban tarafından tesadüfen bulundu. O dönemde basına da yansıyan bu olayda bulunan altınların başına ne geldiği hala bir muaammadır.)Bu dönemde beylik Osmanlıya iltihak olunca Beyliğin merkezi de Adana'ya taşındı. Son dönemde Kubad bey ve sonra da Piri bey başa geçti.En son da "Derviş bey" beyliğin başına geçti ve 1596 da vefat etti.Her ne kadar ardından İsmail bey, Mehmet bey ve en son olarak da Pir Mansur bey oldularsa da artık bu topraklar fiilen Osmanlı hakmiyetine girmişti. Son Dönem :Cumhuriyet yılları Ramazanoğlu beyliği tarih sahnesinde silinince tüm cazibe merkezi Adana'ya kaymaya başladı ve Misis ve civarı unutulmaya başladı.Kurtuluş savaşı yıllarında bölgede bulunan Ermeni çeteciler Fransızlarla birlikte özellikle Misis merkez olmak üzere Kilikya adında bir Ermeni devleti kurmaya çalıştılar.Bu yıllarda Kaşlıca ve çevresi çetecilerle Kuvayi Milliyecilerin çatışmalarına sahne oldu. Kaşlıca köyü ve Misis havzası özellikle Cumhuriyet dönemindeki şehirleşmenin ve sanayileşmenin etkisi ile hızla göç vermeye başlamış,sosyo-ekonomik önemi kaybolmaya yüz tutmuştur.Özellikle son yıllarda hızlanan bir artışla Yurtdışına,büyük şehirlere göç vermeye devam etmektedir.Şu anda köyde yaşayanların hemen hemen tamamının çocukları ve akrabaları başka bölgelerde yerleşmiştir. Köyün iklimi akdeniz iklim alanı içerisindedir.Genellikle maki bitki örtüsü hakimdir.Köyün sırtına yaslandığı Cebel Nur Dağları(Davudi dağı) Dünyada en fazla bitki çeşidi barındıran 3 Faunadan birisidir. Keçiboynuzu (harnıp),kekik,nane,reyhan,tere,böğürtlen ve dağ lalesi gibi katma değerli ürünler yetişmektedir. Ayrıca köyün yanından uzanan Ceyhan nehri ve onun beslediği ovada köy halkı buğday, mısır, fıstık, sebze,narenciye gibi ürünler yetiştirmektedir.Köyün en önemli geçim kaynağı tarım, hayvancılık ve ormancılıktır. Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. Ptt şubesi yoktur ancak ptt acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.